"bi şey söyledi, ki bence de doğru, bir bar filozofu:
"çok kadın hiç kadındır oğlum, yalnızlıktır sonu"
kadehte yansımama baktım ayaklı bir kanıttım
kadın dergileri testlerinde her soruya yanıttım"
Teoman, Zamparanın Ölümü şarkısından
Arabada oturmuş kendi çapımda ablamı bekliyordum, bir gözüm önümdeki büyük kapıdaydı. Araba otoparka park edilmemişti, dolayısıyla büyük bir risk almış durumdaydık. Her an arkadan çıkan bir araba bize bindirebilir ve küfürler ve levyeler eşliğinde arabadan inen bir adamdan hayatımın dayağını yiyebilirdim(bu biraz da bana bağlıydı). Bu havayı dağıtmak istedim, radyoyu açtım. "Sandıııık sandıklar hayatlarrr hacı hafız iiile" şeklinde bir müzik duyunca melodisi hoşuma gitti, arkama yaslandım. Şarkı bitti, yenisi başladı: "Koka Cola ile hayatıığğn tadııı" şeklinde devam etti. Bunu da dinledim. Sonra radyodan bir para şıngırtısı sesi geldi, "reklamlar bitti", dedi güzel bir kadın sesi. İrkilip radyoyu değiştirdim.
Ablam geldiğinde aklımdan geçen düşünceler daha da ağırlaşarak devam etti. Arabayı parktan çıkarıp direksiyona 17 kez tur attırdı. O sırada, yıllardır her yerde karşıma çıkmakta olan "reklam" ve "reklam alma" olaylarının herkesin bir şekilde bulaşabileceği müzik piyasasının içine girdiğini hayal ettim. Sokakta yürüyen, kulağında kulaklıkla paten kayan ya da koşan insanların kulaklığında çalan şarkıların reklam içerikli olduğunu. İnsanların fındık ezmesine şarkı yazdığını.
En sonunda da aklıma "marlboro" markasını içinde geçiren hoş türkümüz geldi. arkasından daha da rezil bir şekilde şu sözler geçti kafamın içinden:
"Parolasını kalbime gömdüm, MSN'im hiç açılmayacak, Çevrimdışı görünüyorum, bana şifremi kim hatırlatacak?"
Evet, bu ülkemizde yazılmış bir şarkıya ait sözlerdi(ciddiyim).
Bu düşünceleri paylaşma fikri de arabada sıkıcı bir yolculuk esnasında geldi. Sonra radyoda "I Feel Good"un çaldığını zannettim. Bir battaniye reklamının başıymış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder